kavak yelleri - Karışık Şiirler

Ana Sayfa
İletişim
kavakyelleri top listesi
=> kavak yelleri resimleri
=> Karışık Şiirler
Ziyaretçi defteri
Aslı ENVER
Pelin KARAHAN
Dağhan KÜLEGEÇ
İbrahim KENDİRCİ
Kavak Yelleri
Kavak Yelleri 8.Bölüm
Sayaç
Kavak Yelleri 4.Bölümü
Kavak Yelleri 3.Bölüm
Kavak Yelleri 2.Bölüm
Kavak Yelleri'nin 22.Bölümü
Kavak Yelleri'nin 23.Bölümü
Kavak Yelleri Dizi Müzikleri
Kavak Yelleri'nin 19.Bölüm
Kavak Yelleri'nin 18.Bölüm
Kavak Yelleri 17.Bölüm
Kavak Yelleri 16.Bölüm
Şiirler
Kavak Yelleri 14.Bölüm
kavak yelleri pelin karahan
Kavak Yelleri 20.Bölüm
Kavak Yelleri 21.Bölüm
KAVAK YELLERİ 22.bölüm özeti
KAVAK YELLERİ 25.bölüm özeti
anketler
kavak yelleri resimleri buradaaaa...!!!!!!!
KAVAK YELLERİ RESİMLERİ
Pelin Karahan: Fotoğraf
Kavak Yelleri'nin Mine'si:Çok iyi arkadaşız
34.Bölüm Özet:Efe ikilemde kalıyor
33.Bölüm Özeti:Aslı, Can'ı basket maçına götürüyor, planlar altüst oluyor
Kavak Yelleri RÖPORTAJ
Pelin Karahan Kardeşi ile
Pelin Karahan'ın Gençliği
Pelin Karahan Fotoğrafları
Grup Hepsi - Gecelerce
pinhani hayatı
İsTiKlAl MaRşI



 

Atatürk Olmasaydı

Bu okullar, bu yollar,Akan sular pınarlar,
Büyür müydü ağaçlar, Atatürk olmasaydı.

Gökte uçan uçaklar,Ana evlat kucaklar,
Oynar mıydı çocuklar, Atatürk olmasaydı.

Ne camide kuranlar, Minarede ezanlar,
Kılınmazdı namazlar, Atatürk olmasaydı.

Santraller barajlar, Otopark ve garajlar,
Akar mıydı pınarlar, Atatürk olmasaydı.

Jetler uçar havada, Yemek pişer tavada,
Olur muydu şu doğa, Atatürk olmasaydı.

Rüzgar eser sessizce, Nişancımız keskince,
Yaşar mıydı özgürce, Atatürk olmasaydı.

El ele verelim biz, Yorulmasın asla diz,
Yaşar mıydık bağımsız,Atatürk olmasaydı.

Bitti artık acılar,Anne baba amcalar,
Tüter miydi bacalar, Atatürk olmasaydı.

Sıcak sıcak kestane, Lokanta ve pastane,
Olur muydu hastane, Atatürk olmasaydı .

Çalış çabala devin, Şu günlere çok sevin,
Olur muydu bir evin, Atatürk olmasaydı.
 Gün Atölyesi
                                  Uzak gibi gözükse de Batı her ne kadar

Hiçbir Doğu uzak değil Elif’ten


Dal uzunsu bilgileri sıvadım öğleyin
Kül gibi dağıldı akşama güneş, göğsünden
Çıkartıp el fenerlerini ışığını sağdım hepsinin
Tadını çıkarttım gündüzün sandık dibinden
Ben hep denizleri kıskandım Elif’ten

Anımsarım, demiştim bir gün gül öbeklerini
Koklamayı severim ben bir çocuk elinden
Eleştirdikçe bitmiyor o uzun saçları ki
Bitmiyor bir de bacakları çıkarınca geceyi
Dün bir dekor yaptık yaşama Elif’ten

O zamanlar kuru bir bahardı üzerinde
ben onu sevdiğim kadar şiirime güvendim
Öylece yayılmıştı diğerleri güneşe ah ne keyif
Aldım bütün ayaklarımı ona gittim
Türkçenin kuşlarıyla göğüne düştüm Elif...

 
 
Yaprak Dökümü

Bir şeyler kemiriyor, içten içe kökümü,
Dinlemiyor hiç kimse, yarım kalan öykümü.
Bin yıllık çınarım ben, halka halka tarihim,
Sessizce ölüyorum, bu son yaprak dökümü.

kavak yelleri 12676 ziyaretçikişi buradaydı.
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol